Madrid Gezisi – 2 / İspanya

Merhaba,

İlk Madrid gezi yazımı yazdığımda ( Buradan Ulaşabilirsiniz ) vakitsizlikten gezilecek yerlerin detaylarına girememiştim. Bu bölümde aralara hayran olduğum İspanyol yaşam biçimi katarak size Madrid’te yapılacak, yenilecek şeyleri ve gezilecek yerlerin detaylarını yazmak istiyorum.

Cibeles Meydanı (Plaza de Cibeles)

Bu meydan özellikle Real Madrid’in başarılı sonuçlarından, kupalarından sonra medyada sık sık görünen bir meydan. Real Taraftarları için Bernabeu stadından sonra 2. Mabet desek olur. Her kupada onbinlerce taraftar bu meydanda toplanıyor ve sabaha kadar kutlamalarını yapıyorlar.

Meydanda Cibeles Sarayı ve birçok tarihi yapı görebilirsiniz. Neredeyse Madrid’teki tüm ana yollar buraya çıktığı için özellikle gitmenize gerek yok. Zaten bir şekilde bu meydana çıkacaksınız 🙂

Sol Meydanı (Puerta del Sol)

Bu meydan Madrid’in kalbi diyebileceğimiz bir yer. Yürüyerek gezeceğiniz tüm sokaklar bu meydana çıkıyor. Günün her saatinde tam dolu olan bu meydanda içecek bişeyler alıp uzun uzun etrafı izleyebilirsiniz. Sokak performansı yapan sanatçılar, dansçılar, patenciler ve her tipten insanı bu meydanda görebilirsiniz. Hani bir laf vardır ya “Alem deliye, biz akıllıya hasret” diye, buraya gittiğinizde bunu bol bol söyleyeceksiniz 🙂

 

İlk yazımda belirtmiştim, Madrid’te harita üzerinden mesafeler sizi yanıltmasın. Sol meydanından yola çıkarak gideceğiniz tüm yerler yürüyüş mesafesinde ve en fazla 20 dk sürüyor. Yani otelinizi Sol’e yakın bir yerde ayarlayabiliyorsanız bilin ki artık her yere çok yakınsınız.

Meydanın hemen 1-2 sokak ötesinde San Gines Choloteria dükkanına uğrayıp Churros ve sıcak çikolata yemeden dönerseniz bilin ki ortada büyük bir hata var 🙂

Plaza Mayor

Bu meydan gerçekten çok eğlenceli bir meydan. Kapalı bir avlu olan meydanda yine çok fazla performans sanatçısı yer alıyor. Meydanın içindeki restoranlara oturup uzun uzun vakit geçirebilirsiniz. Restoranların içerikleri ve fiyatları neredeyse aynı. O yüzden tavsiye edeceğim bir yer yok. Seçim sizin. Aynı zamanda meydana çıkan ara sokaklarda hediyelik eşyalar alabileceğiniz, etnik ürünler satan birçok küçük dükkan var. Biraz bizim Galata’nın ara sokaklarına benzetebiliriz.

Gran Via Caddesi:

Gran Via kelime anlamı olarak geniş cadde anlamına geliyormuş. Burası da tam olarak geniş ve uzun bir cadde. Madrid’in alışveriş meskeni diyebiliriz. Eğer alışveriş niyetinde iseniz bu caddede bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim. Birçok markanın büyük mağazalarını bulabileceksiniz. Ama eşimin tespitine göre neredeyse tüm fiyatlar Türkiye ile aynı ( Zara Grup mağazaları dahil ) bu nedenle Madrid’e gelip alışveriş yapmanın bir anlamı var mı? Karar sizin. Alışveriş haricinde Gran Via’nın pek bir numarası yok açıkçası. Tümünü yürüyerek 15 dk da geçebilirsiniz. Bi yürüyüp göz atın derim.

 Palacio Real de Madrid ( Kraliyet Sarayı )

Sol meydanından yürüyerek yaklaşık 10 dk’da buraya ulaşabiliyorsunuz. Bu saray için Madrid’in en görkemli yapısı desek yalan olmaz. Hemen yanındaki Almuneda Katedrali ile birlikte muhakkak görülmesi gereken bir yer. Güneşin batışına doğru Madrid’in bir bölümünü buradan izleyebilirsiniz. Sarayın önünde insanların vakit geçirdiği, sokak çalgıcılarının olduğu büyük meydanda ufak bir mola da cabası. 🙂

 Salamanca Bölgesi :

Geldik bizim Madrid’te en beğendiğimiz yere. Hani ilk yazımda bahsetmiştim ya, bir şansım olsa Madrid’e yerleşirdim diye. İşte o hissi uyandıran en önemli yerlerden biri bu Salamanca. Bu bölge Madrid’in biraz üst tabakasının oturduğu bir semt. Geniş ve ağaçlıklı caddeleri, eski ama çok bakımlı apartmanları, lüks mağazaları ve naif insanlarıyla burası gerçekten yaşanacak bir yer. Biz bir sabah kahvaltısı için caddelerinden birindeki bir kafeye gittik ve harika vakit geçirmiştik. Size de tavsiyem bu sokaklarda yürüyüş yapmanız ve ufak kahve molaları yapmanız olacaktır. Tabi alışveriş te hiç fena olmaz 🙂

Salamanca

 

Retiro Park :

Madrid’in merkezeinde bir cennet desem inanın az demiş olmam. İnsan gittiği şehirlerde bu tip parkları gördükçe bizde niye yok demekten alamıyor kendini. Tabi biraz da kıskançlık 🙂 2 gündür yürümekten mahvolan bu bünyeler Retiro’da dinlendi. Ağaçların gölgesinde yeşil çimlerin üzerine kendimizi bir attık ki yarım saat kadar uyumuşuz bile. 🙂

Gezinin üzerinden biraz geçince ve bu sürede üşengeçlikten yazamayınca insan bazı detayları unutuyor. Hatırlayabildiğim kadarıyla yazmaya çalıştım sizlere. Bu gezide fotoğrafla ilgili bazı problemler yaşadığımızdan çok fazla resim koyamadım. Madrid sokaklarıyla yazıma son vereyim. Gideceklere şimdiden iyi gezmeler dilerim.

 Melih BİLDİREN

Hakkında Melih

Çanakkale’de doğmuş, hayatının 20 yılını İzmir’de geçirmiş, İstanbul’da yaşayan, D.E.U. İşletme Fakültesi Mezunu, Pazarlama İletişimi neferi, Havacılık tutkunu, Motosiklet aşığı, Pozitif, Gülmeyi ve konuşmayı seven, Ceren’in eşi,

Bunu okudunuz mu?

Atina Gezilecek Yerler

Atina’yı ilk gördüğümde “Ana! İzmir’in aynısını yapmışlar” demiştim 🙂 İşte bu şehir tamamen bizden biri …

Fethiye Gezilecek Yerler

İnsanoğlunun aklına tatil denince ilk akla gelen deniz, kum, güneş üçgenin buluşması gelir. Malum yoğun, …

One comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.