Buradan kalkıp taa Rodos’a gitmişken adanın tüm nimetlerinden yararlanmadan olmaz değil mi? Bu ada malumunuz biraz büyük ve şehir merkezi dışında da birçok güzellik barındıran bir yer. Rodos gezilecek yerler deyince akla ilk gelen Rodos merkeze yaklaşık 50km mesafede yer alan Lindos kasabası.
Bu kasabanın mazisi milattan önce 3-4. yylara dayanıyor. Aslını korumuş şirin mi şirin bir yer burası. Lindos’a Rodos merkez otogarından kalkan otobüslerle buraya gidiş dönüş 11 EUR karşılığında ulaşabiliyorsunuz. Yolculuk yaklaşık 1 saat sürüyor. İsterseniz otobüs yerine kendinize küçük bir araba da kiralayabilirsiniz. Bu da günlük ortalama 40 EUR gibi bir rakama patlıyor size.
Biz ne mi yaptık. 25 EUR verip harika bir scooter motorsiklet kiraladık. Adanın keyfine keyif kattık. 🙂 Girip çıkmadık yer bırakmadık. Lindos’a da motorla gittik böylece. Bu uzun motor gezisi bizde harika anılar ve 40 derece sıcaktan ötürü efsane amele yanıkları bıraktı 🙂
Lindos’a gittik, ne mi yapacağız oralarda?
Öncelikle Lindos çok orjinal bir yer. Dar mı dar sokakları, birbirinden güzel aslını korumuş binalarıyla insanda bu dünyaya ait değilmiş hissi yaratıyor ilk nefeste. Kasaba popüleritesi yüksek biryer olduğu için biraz kalabalık, turist istilası durumu yok değil fakat kendinizi labirent tadındaki ara sokaklara attığınızda kalabalıktan sıyrılıp keyifli keyifli gezebiliyorsunuz.
Buranın en önemli yeri şehrin tam tepesinde taç gibi duran Acropolis of Lindos. Daha önce Atina’ya gittiğimde de aslında aynı manzarayı görmüştüm. Oradaki Acropolis de yine Atina’nın başının tacı gibi tepesinde tüm ihtişamıyla duruyordu. Acropolis‘e giriş 6 EUR. Ödemeyi tepede giriş esnasında yapıyorsunuz.
Bu noktada Acropolis of Lindos’a çıkmak aslında pek kolay değil. Bol merdivenli dik bir yokuş sizi bekliyor. Ama adamlar bunu da düşünmüş, bacaklarında derman olmayana, kim uğraşacak abi bu sıcakta diyene eşek taksi sistemini kurmuşlar.
Aklıma hemen Entelköy Efeköy’e Karşı filmini getirdi bu sistem. 1 eşşek 15 euro, 100 eşek 1500 euro :):) video biraz küfürlü olduğu için koymadım buraya artık merak eden Youtube’dan izlesin 🙂
Bu eşekler tek yön 5 EUR ile çalışıyorlar. Sizi Lindos merkezinden alıp ara sokaklarda ufak bir tur yaptırarak tepedeki Acropolis’e çıkarıyorlar. Bunu da görmemiştik deme vatandaş 🙂
Acropolis’i gördük, peki Lindos’ta başka ne var?
Aslında Lindos’ta bence ayıp olmasın diye meşhur denilen 🙂 Panagia Kilisesi, Kleoboluos Mezarı gibi bir iki kilise, mezar vb şey var. Eğer daha önce Avrupa’da dolaştıysanız çok daha iyilerini ve görkemlilerini görmüşsünüzdür muhakkak. Yani benim tavsiyem şu olacaktır. Bu tarihi kentin ara sokaklarında kaybolun, bu sokaklarda yer alan neredeyse her kafe veya restoranın harika manzaralı teraslarında birşeyler yiyin için, hediyelik alışverişi yapın ve şehrin hemen arka yanındaki St. Paul koyunda denize girin.. Bu küçük kasaba gerçekten keyif kasabası..
Biz de tam olarak böyle yaptık, hava 40 derece civarında olunca hemen kendimizi şehrin dibindeki 2 koydan biri olan St. Paul koyunda denize attık. Diğer koy ise gezerken göreceğiniz Lindos’un ana plajı. Fakat kasabaya gelen neredeyse herkes buraya gittiği için çok kalabalıktı ana plaj. Bu nedenle Acropolis’in hemen arkasına düşen St. Paul’u tercih etmenizi öneriyoruz. Yürüyerek ara sokaklardan da gidilebiliyor buraya.
Bu koy gerçekten efsane bir yer. Biraz kalabalık olmasına rağmen gürültü, rahatsızlık veren hiçbirşey yok. 2 şezlong 1 şemsiye 8 EUR ödüyorsunuz ve mis gibi havuz tadındaki denizde keyfinize bakıyorsunuz. Koyda güzel de bir kafe var. Oradan yiyecek içecek ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz. Bu St. Paul koyuna ve çok daha fazla Rodos koyuna yakında Rodos’un Koyları yazımızda yer vereceğiz.
Bizi izlemeye devam edin.. 🙂
Şimdiden iyi gezmeler..
Melih BİLDİREN
One comment
Pingback: Rodos Gezilecek Yerler - Dünya Büyük