Prag Candır, Gerisi Heyecandır

Prag, tek bir kelimeyle özetlemek gerekirse ‘’ Muazzam’’ sıfatını hakkıyla alan bir şehir. Bir şehir düşünün her tarafı gotik yapılar, bütün binaları en az 200 yıllık, eski sokakların arasından geçen tramvaylar, koca şehri ortadan ikiye bölen Vltava Nehri ve birbirinden ılıman insanlar…

Prag’a düzenli olarak hergün THY ve Pegasus’un seferleri var. Yaklaşık 2 buçuk saat süren kısa bir yolculuktan sonra Prag’a varıyoruz. Prag havalimanında uçaktan iner inmez, bir birinden güzel Duty Free dükkanları karşılıyor bizi. Boy boy Duty Free dükkanlarını geçtikten sonra, hızlı bir pasaport kontrolüne geliyoruz. Sonrasında da bavullarımızı alıp, kendimizi havalimanının dışında buluyoruz.

Havalimanından dışarı çıkmadan ufak bir hatırlatma yapmalıyım;

Prag’da Euro geçmiyor, Çek Kronu kullanılıyor. Bu sebepten ötürü havalimanından çıkmadan para bozdurmayı unutmayın sakın 🙂  10 € – 27 Kron.

Havalimanından çıktık, 2 adım yürüdük, yüzümüzü havalimanına çevirdik ve koskocaman Praha Vaclav Havel yazısını gördük, yüzümüzde koskaca bir tebessüm oluştu. Şimdi  Prag şehir merkezine gitme vakti geldi artık 🙂

prag 1

Prag Havalimanı ile Prag şehir merkezi arası yaklaşık 17-18 km. Yakın gibi görünse de havalimanından şehir merkezine ulaşmak için 2 tane alternatifimiz var. Taksi veya Otobüs+Metro. Taksiye bindiğimiz zaman yaklaşık olarak 30-35 dakika içerisinde Prag merkeze 700 Kron yani 26 € karşılığında merkeze varabiliyoruz. Diğer bir alternatif ise metro. Ancak metro için de, öncesinde yaklaşık 20 dakikalık bir otobüs yolculuğu yapmamız gerekiyor.

Taksiye bindik, büyük bir heyecanla Prag şehir merkezine doğru ilerliyoruz. Bir müddet sonra sağ ve solumuzdaki eski yapılar içimize bir coşku ve mutluluk aşılıyor. Çünkü Prag bu mutluluğa gerçekten değecek bir şehir.

Prag 2

Prag şehir merkezine geldik,  önce yemek mi yesek yoksa otele mi gitsek ? Takdir hakkımı otelden yana kullanıyorum 🙂

Prag’da çok fazla otel var. İlk zamanlar her gidişimde farklı farklı otelleri tecrübe ediyordum. Son dönemlerde ise Prag’daki otel seçimi konusunu standart bir hale getirerek, takdir hakkımımı her zaman Elite Hotel’den yana kullanmaya başladım. Otelin fiyat ve detayları için Buraya tıklayabilirsiniz. Gerek lokasyonu gerekse de hizmetiyle son derece başarılı 4 yıldızlı bir otel. Hem de Prag – Old Town bölgesinin tam içinde. Bu otelde kaldığınız sürece, Prag içinde hiçbir toplu taşıma kullanmaya ihtiyacınız yok.

Otelimize yerleştik ama karnımız aç. Nereye gitsek, neler yesek ?

Prag gibi bir şehirde alternatif çok. Ancak benim hep ziyaret ettiğim bir İtalyan lokantası var. Prag Namesti Reublica üzerindeki bu mekanı gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. http://www.pizzacoloseum.cz/

Yemeğimizi yedik, hadi birer apero alalım. http://www.bugsysbar.com/

Karnımız da doyduğuna göre, sıra Prag’ı gezmeye geldi 🙂

Karluv Most, namı diyar Charles Köprüsü. Yaklaşık 600 yıllık bir köprü olan bu sanat şaheseri üzerinde 30 tane heykel bulunuyor. Sadece yaya trafiğine açık olan bu köprü için Prag’ın en çok ilgi çeken yeri diyebiliriz. 24 saat boyunca üzerinde resim çekenler, selfie çubuğu satanlar, ressamlar… Köprünün cepheden çok güzel bir Prag kalesi manzarası var ki, görülmeye değer. Köprünün karşı tarafında ise daha çok büyükelçilikler ve devlet daireleri bulunuyor. Genel itibariyle kalite bir tık daha yüksek.

Prag Kalesi, Karl köprüsünden karşıya geçtiniz, ağır ağır adımlarla o birbirinden güzel yapıların içinden yürüdünüz. Parkların içinden geçtiniz ve Prag Kalesi merdivenlerine geldiniz. Merdivenleri çıkıyorsunuz, atığınız her adım sol tarafınızdaki Prag’ın eşsiz manzarasını daha da güzel kılıyor. O kadar güzel bir panaroma var ki, gözüzünde o güzel manzara, ayağınızın altında merdiven adımları. Evet Prag kalesine geldik. Prag kalesi kocaman bir kompleks. Başlı başına bir yerleşim alanı. 1-2 saat içinde gezip görülecebilecek bir yer.

Astronomik Saat, tam da Prag’ın en merkezi yerinde bulunan 600 yıllık bir sanat eseri. Siz saate gitmek istemeseniz de saat, konumu itibariyle size gelecektir zaten 🙂

Prag 7

Staroměstské Náměstí, yani eski şehir meydanı. Prag’da bütün ara sokakların çıktığı meydan. Bizdeki Sultanahmet yani. Güzeldir, hoştur. Etrafı bol miktarda restoran bol miktarda otel bulundurur. Ben çok sevmem ama. Kalabalık dozu biraz fazla bir bölge 🙂

Wenceslas Meydanı, burası da Prag’ın Bağdat Caddesi. Ara sokaklarında etrafına bir sürü butik ve dükkan var. Yürümek için son derece ideal bir cadde olup, Vltava nehri istikametine doğru yol alırsanız, sizi Astronomik saatin bulunduğu eski şehir meydanına götürür.

Petrin Tepesi, Karl köprüsünden hafif sola doğru bakarsınız. Karşınızda upuzun bir kıyı vardır. Her tarafı yemyeşil. Biraz gözünüzü yukarı doğru kaldırırsınız ki kocaman bir kule görürsünüz, Eiffel kulesi kıvamında ve formatında. İşte orası Prag Petrin Kulesidir. Prag’da bulunan koskaca parkın içinde yapılmış bir gözlem kulesi olan Petrin’e çıkmak için 2 alternatif var. Funiküler veya tabanvay. Ben tabanvay’ı kullandım 1 saatten fazla tırmandım. Şimdi gitsem kesinlikle funikülere binerim. Çünkü tabanvay metoduyla hem çok yoruldum, hem de kayboldum 🙂

Prag 10

Parizka Caddesi, tam anlamıyla bizdeki Abdi İpekçi caddesine denk gelen bir cadde. Sağlı sollu haute couture butiklerle dolu bir bölge. Benim Prag’daki en favori caddelerimden birisi.

Prag 11

Ama Prag için olmazsa olmaz bir noktayı da atlamayalım; Gece Hayatı

Prag’da gece hayatı dendiği zaman akan sular durur. Çek Cumhuriyeti zaten ülke olarak underground partiler konusunda oldukça başarılı. En ufak şehrinden en metropol şehrine kadar clubbing konusunda çok başarılı.

Clublara gitmeden önceki tavsiyem, her zaman olduğu gibi kısa bir pub ziyareti olacaktır. Prag özellikle publar konusunda da çok zengin. Pre-Club safhasında, publarda motorumuzu biraz ısıttıktan sonra Clublara doğru bir geçiş yapacağız.

Lavka; Tam da Karlov Most’un yanında oldukça sevimli bir pub. Özellikle yaz aylarında masaların da dışarı çıkması ve eşsiz nehir manzarasıyla pubdan ziyade adeta bir çay bahçesi havasına bürünüyor. Tavsiye edilir 🙂 http://www.lavka.cz/en/

Coyote; Zaten Coyote Bar şubeleri bir çok Avrupa şehrinde mevcut. Klasik bir Amerikan Bar’ı. Roma’da girmiştim, Prag’da da gittim. Club öncesi ideal bir mekan. http://www.coyotesprague.cz/en

Hard Rock Cafe; Fazla söze gerek varmı ? Bence yok 🙂 http://www.hardrock.com/cafes/prague/

Nebe Bar; Hemen Wenceslas meydanında bulunan son derece şirin bir mekan. Pub ve Club karışık bir yer. http://www.nebepraha.cz/

Chapeau Rouge; Tam 90’lar havasını yansıtan bir pub. Bizzat gittim ve tecrübe ettim.  http://www.chapeaurouge.cz/

Club’lara gidelim mi ? Bence evet 🙂

Karlovy Lazne, gerçekten çok değişik bir mekan. 5 katlı bir gece kulübü. Her katında ayrı bir müzik çalıyor. Kalabalık oranı oldukça fazla. İlk kez gidecekler için kesinlikle görülmeye değer bir yer, 2 3 seferden sonra başka alternatiflere yönelmek gerek diye düşünüyorum. http://www.karlovylazne.cz/

Duplex : Güzel bir akşam yemeği yediniz, birazdan ışıklar iyice karardı ve müziğin dozu arttı. Öncelerdeki Lounge müziği yerini Rihanna’ya David Guetta’ya bırakmaya başlıyor. Evet doğru yerdesiniz. Duplex, güzel mekan !  http://www.duplex.cz/

Mecca , Prag’ın Reina’sı. Fazla söze gerek yok sanırım J  http://www.mecca.cz/en/

Darling Cabaret , Prag’daki dünyaca ünlü striptiz kulübü. Hemen Wenceslas meydanına çıkan Vaclavske Namesti üzerinde sağda Burger King’in sokağında. Ortam gerçekten çok hoş, ziyaretçiler arasında bol miktarda evli çift var, genel olarak ziyaretçi yaş ortalaması da 35 üzeri. Kızlar gerçekten çok güzel, fiyatlar da bir o kadar yüksek, aman diyorum 🙂 http://www.kabaret.cz/

Prag şehrinin bende ki yeri ve önemi gerçekten çok farklıdır. Benim için Berlin 1 ise, Prag’da 2’dir. Belki defalarca bulunmuş olmanın vermiş olduğu bir alışkanlıktır benim için Prag.

Prag 12

Ne demiştik?

Prag candır, gerisi heyecandır 🙂

Bizi sosyal medyadan takip edebilirsiniz:

https://www.facebook.com/dunyabuyuk

https://instagram.com/dunyabuyuk/

https://twitter.com/dunyabuyukcom

Hakkında Melih

Çanakkale’de doğmuş, hayatının 20 yılını İzmir’de geçirmiş, İstanbul’da yaşayan, D.E.U. İşletme Fakültesi Mezunu, Pazarlama İletişimi neferi, Havacılık tutkunu, Motosiklet aşığı, Pozitif, Gülmeyi ve konuşmayı seven, Ceren’in eşi,

Bunu okudunuz mu?

Atina Gezilecek Yerler

Atina’yı ilk gördüğümde “Ana! İzmir’in aynısını yapmışlar” demiştim 🙂 İşte bu şehir tamamen bizden biri …

Fethiye Gezilecek Yerler

İnsanoğlunun aklına tatil denince ilk akla gelen deniz, kum, güneş üçgenin buluşması gelir. Malum yoğun, …

2 comments

  1. Çok güzelmiş, ben de gitmeyi çok istiyorum 🙂 umarım olur bir gün…

  2. Cem Bey çok güzel yazmışsınız elinize sağlık. 2 sene önce Prag’da bulunmuştum anılarım sayenizde tekrar canlandı 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.